Sayfalar

9 Ağustos 2010 Pazartesi

KAZDAĞLARI – SARIKIZ EFSANESİ - AĞLAYAN ŞELALE – ZEUS ALTARI – ADATEPE ZEYTİNYAĞI MÜZESİ - ASSOS

Kazdağlarının adını duymayanımız hemen hemen yok gibidir. Dünyanın en temiz ikinci havasının bulunduğu Kazdağlarının efsanesinin izini sürmek için, Güre'ye, Kavurmacılar Köyü'ne gitmek gerekecekti, biz de öyle yaptık. Altınoluk – Akçay arasında bulunan Güre merkezine girip, meydandaki amcanın tarifiyle kahvenin yanından yukarı doğru virajlı toprak yoldan 10 dk. kadar bir sürede Kavurmacılar Köyü'ne ulaştık. Burası sadece bir kaç kişinin bulunduğu, terkedilmiş bir yer. Efsaneye göre bu köyde Sarıkız adında, babasıyla birlikte kaz çobanlığı yapan çok güzel bir kız yaşarmış. Babası hacca gidince, kendilerine yüz vermediği köyün delikanlıları Sarıkız'a iftiralar atarlar. Köye dönen babası, kızının kötü yola düştüğünü duyup duruma çok üzülür. Adı çıkan kızını ölmesi için bir kaç kazla birlikte “İda Dağı”na bırakmış. Bir süre sonra kızını görmeye giden babası, dağda bulduğu kızından abdest almak için bir tas su isteyince, Sarıkız da elindeki tası dağın öte yüzüne dek uzatarak su doldurup babasına vermiş. Böylece babası kızı hakkında yanıldığını ve kızının “erdiğini” anlamış. Mitoloji'de İda Dağı olarak geçen bu yere neden “Kazdağı” dendiğinin sebebi bu efsanede yatıyor. Sarıkız'ın öldüğü tepeye Sarıkız Tepesi, babasının öldüğü tepeye de Babadağ denmektedir.

Kavurmacılar Köyü'nden Körfez

Güre'den çıkar çıkmaz Pınarbaşı yönüne doğru tırmanırsanız önce Ağlayan Şelale' ye oradan da Pınarbaşı piknik alanına ulaşabilirsiniz. Şelale hem mükemmel bir görüntü sunarken, hem de yaz sıcağında serin bir korunak olabilir. Akan şelalenin etrafında bir şeyler yiyip içebileceğiniz yerler var. Ama ben kendim pişirip kendim yerim diyorsanız, şelaleden çıkıp yukarı devam edin, Kazdağı Milli Parkı'na kişi başı 3 TL biletle girip mangal keyfi yaşayabilirsiniz. Buraya sadece kömürünüz ve ızgaranızla gelmeniz yeterli, koca koca iki tane mangal yapmışlar. Dere kenarında pikniğin keyfini doya doya çıkarın.


Ağlayan Şelale

Kazdağlarını daha iyi tanımak, muhteşem şelalerini görmek için dört çekerlerle yapılan safari turlarına katılabilirsiniz, ya da trekking yapabilirsiniz. Biz şimdilik bu turları bir dahaki sefere bırakıp, Tahtakuşlar Köyü girişindeki Etnoğrafya Galerisi'ni ziyaretle yetindik. Tahtakuşlar Köyü doğumlu Alibey Kudar, öğretmenlikten emekli olduktan sonra, yılların birikimini değerlendirerek burayı kurmuş. Bu müzede bir çok şey yanısıra Kazdağları' nın maketi, Türkmen çadırı ve dünyanın en büyüğü olduğu söylenilen, edremitli bir balıkçının yakaladığı kocaman bir kaplumbağa bulunmaktadır.


Tahtakuşlar Etnoğrafya Galerisi

Bu bölgede, Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethederken kulandığı gemileri yaptırdığı Alevi Türkmenleri olan Tahtacılar da yaşamaktadır. Kökenleri Oğuz Boyları'na dayanan Tahtacılar, 14. Yüzyıl'da Timur'un baskısı karşısında yurtları Türkistan ve Horasan'ı terkederek Kazdağına yerleşmişler ve ağaç işiyle ilgilenmişler.


İda Dağı'nın mitolojideki önemi Tanrılar kralı Zeus'un burada doğduğuna inanılması. Efsaneye göre; “İda” adını “İdaios”tan alır. “İda” adı, Homeros’a göre “Bin pınarlı, çok pınarlı, hayvanı ve bitkisi bol olan yer” demektir. İda Dağı, mitolojiye göre dünyanın ilk güzellik yarışmasına sahne olmuş; Afrodit, Hera ve Athena'yı geride bırakarak birinci seçilmiş. Yine mitolojiye göre Tanrılar Truva savaşını İda Dağı'ndan izlemişler. Bir de Zeus, eşi Hera ile ilk kez burada, “Zeus Altarı”nda birlikte olmuş. Zeus Altarı, yani Zeus Sunağı Küçükkuyu'da Gargaran Tepesi'nde bulunmaktadır. Eski Yunanlılar, Tanrılarına burada kurban verirlermiş. Burayı da Truva'yı keşfeden ve hazineleri çalıp bizden götüren Alman Heinrich Sehlineman keşfetmiş.

Zeus Altarı

Zeus Altarı'ndan Körfez (Tam görüntü için, geniş açı lazım)

Zeus Altarı'na gitmek için Küçükkuyu'da Adatepe Köyü yönüne doğru gideceksiniz. Arabanızı bıraktıktan sonra 15 dk. kadar bir yürüme mesafesiylele ulaşılabiliyor buraya. Ulaştığınızda, eşsiz bir Edremit Körfezi panoramik manzarası sizi bekliyor olacak. Körfez, Midilli Adası, Kazdağları ve Küçükkuyu bir arada. Dönüşte Adatepe Köyü'ne de giriverin. Taştan yapılmış güzel köy evleri var.

Adatepe Köyü'nde bir ev

Türkiye'nin en iyi kalite zeytinyağı Edremit Körfezi bölgesinin Edremit/Ayvalık tipi yağlık zeytinlerinden elde edilmektedir. Küçükkuyu'da hemen yol üzerinde Adatepe Zeytinyağı Müzesi bulunuyor. Ücretsiz ziyaret edebileceğiniz bu müzede zeytinyağının geçmişte ve şimdi hangi yöntemlerle elde edildiği çok güzel anlatılıyor.

Zeytinleri ezip hamur haline getirmeye yarayan taş silindir

Hamur haline getirilen zeytinin yağını basınçla çıkaran hidrolik pres

Zeytinyağının saklandığı kilden yapılmış kaplar

Küçükkuyu'dan Çanakkale yönüne sahil yolundan ilerleyince yaklaşık 25 km sonra Assos – Behramköy' e ulaşılıyor. Balıkesir tarafından geliyorsanız, Akçay-Altınoluk-Küçükkuyu-Assos sahil şeridinin deniz tatili için de çok ideal yerler olduğunu görebilirsiniz. Assos'a yaklaştığınızda Kadırga Koyu'nu göreceksiniz. Burada bir çok plaj, otel, kampalanı var. Behramköy' de meydandaki çay bahçelerinde, fincanda pişirilen damla sakızlı türk kahvenizi yudumladıktan sonra sıra Akropolis kalıntılarını ziyaret etmeye gelecek. İzmir, Milet, Foça, Bergama'da da Athena tapınağı var ama Türkiye'deki en görkemli ve ünlüsü Assos antik şehrinde bulunmaktadır. Daha doğrusu görebileceğiniz şey tapınağın kalıntısı ve maketidir.

Athena tapınağı Kalıntıları

Athena Tapınağı Maketi


Akropolis'in diğer kalıntılarından..

Assos'un eski çağlardaki bir önemi de ilk felsefe okulunun Aristo tarafından burada kurulmuş olması.

Tepeden, ya da Behramköy' den aşağıya limana doğru inerken antik tiyatro kalıntısını da görebilirsiniz.

Akropolis'den baktığınızda da kısmen görülebilen antik iskelenin etrafında bir çok otel, motel, kamp alanı var. Binaların hemen hepsi taştan yapılmış eski yapılar. Eskiden bu liman palamut sevkiyatı için kullanılırmış, binalar da palamut ambarı. Liman çevresinde çok iyi dondurmacılar var, gittiğinizde dondurma yemeyi unutmayın.


Akropolis'den antik liman görünebilmektedir

Antik Tiyatro

İskeleden bir görüntü

Bu taş binalar eskiden palamut ambarıymış