Sayfalar

26 Mayıs 2010 Çarşamba

Gezi Notları: Şangay

ŞANGAY


Çin'e gitmek için vize gerekiyor tabi. Ama bunu 150 USD gibi bir bedel karşılığnda sizin için sağlayan acentalar - kişiler var. Siz en az iki hafta önceden başvurunuzu yapın ki acil vize almak zorunda kalmayasınız. THY tabi ki Çin'e uçan en pahalı havayolu şirketlerinden. Ama 10-15 saatlik uçuş süresi düşünüldüğünde bir de aktarmalar da zaman kaybetmek istemiyorsanız, en kaliteli çözüm kendi ülkemizin havayolları olacaktır. Çin havayolları, Kore havayolları mevcut. Ben kısıtlı bir sürede tercih yapmak zorunda kaldığımdan Emirates'le uçtum. Şangay'a Dubai aktarmalı uçuşları var bu şirketin. Tabi Dubai'de 5 - 12 saat arası beklemeniz gerekecektir. 8 saat üzeri beklemelerde bu şirket size bedava Dubai vizesi ve bir gecelik otel imkanı sağlıyor, bunu da aklınızda bulundurun.

Sağ salim Çin'e indiğinizde pasaport kontrolünde Türk olduğunuz için biraz fazla zaman geçireceksiniz. Çinli memurlar sizi ciddi bir sorgulamadan geçirecekler; eğer Uygur Türkleri ile alakanız olmadığı kanaatine erişirlerse ülkeye giriş yapabilirsiniz demektir. Şangay'da havaalanı binası içindeki sizi kazıklamaya çalışan taksi acentası, rahat İngilizce konuşabileceğiniz son Çinli olabilir. Onlardan kazık yemedem kurtulursanız, bu son kişi havalimanı önündeki taksici olacaktır. İnşallah uluslar arası bir otele rezervasyon yapmışsınızdır. Yoksa zaten ABD doları hiçbiryerde geçmiyor, kredi kartınızı da kullanamazsınız. En garantili yol, Çin'e gelirken yanınıza bolca RMB almanızdır. Gecenin bir vakti benim gibi cebinizde sadece USD ve kredi kartınız varsa, Şangay'da başınız dertte demektir. Hele Çince bilmiyorsanız, daha da büyük bir sorunla karşı karşıyasınızdır. Ben "Bund" manzaralı bir uygun bir business otelde kaldım. Taksicinin nasıl USD almaya razı geldiğini hala anlayamadım ama oteldekilerin kredi kartı ve Dolar almamakta 20 dk direnmelerini unutamayacağım. Aldıkları doları da "rehin" olarak kabul ettiler. Ertesi gün bir Bank of China şubesi bulup 30 dk uğraşmam sonucu Çin Yuan'larıma kavuşmamla beraber büyük bir mutluluk sahibi oldum. İlk iş olarak rehin Dolarlarımı Yuanla değiştirmem gerekti tabi. Gideceğim adreslerin Çincelerini no defterime kaydettikten sonra artık hiç ağzımı açmama gerek kalmamıştı.

Şangay'da neresi gezilir diye düşünürseniz akla gelecek ilk yer televizyon kulesidir. "Oriental Pearl Tower" gibi İngilizce bir adı olmasını önemsemeyin. Zaten ne kimse İngilize biliyor, ne de buranın İngilizce adını. Kuleyi ziyaret edecekseniz, Çinlilerin ticari dehalarıyla tanışmaya başlayacaksınız demektir. 3 kat ziyaret edilebiliyor. Alttan üste doğru çıktıkça ödeyeceğiniz para da artıyor. En üst ziyaret katı tabi ki şehir manzarasına en hakim kat oluyor. Gerçi sürekli kapalı ve sisli bir havası olan Şangay'da ne kadar uzağı görebileceksiniz, o da ayrı bir konu. Kuleden baktığınızda büyük binalar ve şehri ortadan ikiye bölen bir nehir göreceksiniz. Şangay tapınakları, otantik mekanları olan bir şehir değil. Görebileceğiniz şey geniş yollar, viyadükler, köprüler ve gökdelenler olacak. Bunun dışında Şangay'da tarihi bir yer arayacaksanız, bulmakta çok zorlanacaksınız demektir. Kendinizi avutmak için çok abartılan Şangay Müzesi'ne gidebilirsiniz belki ama inanın İstanbul'daki müzeleri gördüyseniz burası size çok boş gelecek.


Hatta TV kulesinin altında bulunan ve Çin'in sosyal tarihini anlatan müze çok daha doyurucu.

Hani her şehrin bir İstiklal Caddesi vardır ya, Şangay'da burası tam NanJing Road'dur. Her türlü alışveriş yapabileceğiniz mağazalar, lokantalar burada sıralanmıştır. Özellikle takı alacaksanız etiketin %10 unu ödeyebileceğinizi unutmayın. NanJing' de sadece mağazalar sıralanmıyor. Cadde boyunca sizinle arkadaş olmak isteyen ve kötüde olsa İngilizce konuştukları için kendinizi mutlu hissedebileceğiniz Çinli kızlar da var. Hepsi de oldukça ısrarcılar. Gündüz sizinle bir şeyler içip, gece sizi bir karaoke bara götürmek isteyen bu kızlar çok ciciş. Eğer bu kızlara kanarsanız ya da kanmak isterseniz, mekanlardaki fiyatlara çok dikkat etmelisiniz. Çinlilere neden Orta Asya'nın Yahudileri dendiğini onları tanıdıkça ve ticaretlerini gördükçe daha iyi anlıyorsunuz.

Sözün özü: İşiniz yoksa Şangay'a gitmeyin:)