Sayfalar

20 Eylül 2010 Pazartesi

Adı bizde saklı bir bilenle spor sohbetleri..... 20 Eylül 2010

H.Ö. Derbi beklendiği gibi geçmedi gibi. Sizce de Fenerbahçe tahminlerin çok ötesinde fazla sayıda pozisyon bulmadı mı?

B.B. Beşiktaş oyuna daha iyi başladı. Fenerbahçe' ye göre daha organize ve doğru oynuyorlardı. Ernst defansın önünü iyi toparlıyordu ve Guti çok iyi paslar atıyordu. Ne var ki, kaleci Hakan sıklıkla yaptığı hatalı çıkışlarından birini yapınca gol geldi ve ilk yarının tüm dengesi bozuldu. Gole kadar güvenli, oyunun hakimi bir Beşiktaş ve onu savunmaya çalışan bir Fenerbahçe varken, golün verdiği moralle fenerbahçe pozisyon bulmaya başladıkça, Beşiktaş' ta da moral çöküntü başladı. Fenerbahçe bu 20-25 dk lık dönemi iyi kullanamayınca golü bulamadı. Fenerbahçe' nin bulduğu pozisyonların çok büyük çoğunluğu defansın arasından arkaya atılan paslarla geldi. Zaten Beşiktaş neredeyse her maçında rakip kim olursa olsun böyle pozisyonları çok sayıda veriyor. Takımın ofans kurgulaması ne kadar güçlüyse defansif organizasyon da o kadar zayıf. Beşiktaş' ın defans bloğu kollektif savunma yönünü geliştirmeli.

H.Ö. İkinci yarı neredeyse tek sahada oynandı. Bunun sebebi nedir?

B.B. Devre arası molası Beşiktaş' a toprlanması için gerekli bir fırsat oldu. Sanırım Shuster bu anda takımını iyi motive etti. Tekrar maçın başındaki oyun anlayışını sahaya yansıtmayı başaran Beşiktaş, hem fizik gücü hem de moral motivasyonu kendisinden aşağıda olan Fenerbahçe' nin de iyice geriye çekilmesi üzerine maçı tek kaleye çevirdi. Fenerbahçe' nin ikinci yarıda bu kadar mahkum oynamasında Emre' nin de ikinci yarı olmayışının tabi ki büyük rolü olmuştur. Takımı çok iyi atağa çıkarıyordu. Ama iki takımın oyun anlayışına bakıldığında Beşiktaş' ın taktik ve beceri olarak çok daha iyi oynadığı ortadadır. Maçın istatistiklerine göre iki takımın isabetli pasları 354' e 196 Beşiktaş' ın lehine gözüküyor. Yani toplam isabetli pasların %65 'ini Beşiktaş gerçekleştirmiş. Topla oynamada da Beşiktaş %60 'a %40 ile yine üstün. Yani Beşiktaş paslaşarak organize şekilde oyunu kontrol etmeyi planlamış, Fenerbahçe ise defansın arkasına adam kaçırmaya dayalı kontra atak futbolunu tercih etmiş denebilir. Aslında ele geçirilen fırsatlar sayıldığında Fenerbahçe' nin bu taktiğinde başarıya çok yaklaştığını söylemek mümkün. Ama girdiği fırsatları değerlendiremeyince, Beşiktaş gibi futbol oynayan ve çok yetenekli oyuncuları olan bir takıma karşı galip gelmek te neredeyse imkansız oluyor.

H.Ö. Kadroları nasıl buldunuz?

B.B. Beşiktaş' da kalede Cenk' i görmek isterdik. Bence milli takımın da banko kalecisi olacak. Hem refleksleri çok iyi, hem de oyunu iyi süzüyor, nerde hangi hamleyi yapması gerektiğini çözümleyebiliyor. Ama oyuna sonradan girdiğinde sanki üzerinde bir tedirginlik vardı. Bunları ancak sürekli oynayarak atabilir. Tek forvet olacak idiyse Nobre' nin değil, kesinlikle Bobo' nun maçıydı. Defansın arkasına sarkabilecek bir forvet gerekiyordu, nitekim girdi ve penaltı yaptırttı. Nihat çok koşmasına rağmen kendisinden beklenen işleri yine yapamadı. Zaten fizik olarak da maçı kaldıramadı. Maçın son bölümünde ne doğru pasları atabildi, ne de ayakta kalmayı başarabildi.
Fenerbahçe' de ise gözler kimi aradı derseniz Stoch oynamalıydı denebilir. Emre sakatlıktan dolayı çıkınca Alex beklenen katkıyı sağlayamadı. Krize dönen ikinci yarıda Stoch takımı ateşleyebilirdi. Bunun dışında Fenerbahçe için söylenecek pek bir şey yok. Bu kadro ile ancak bunları yapabilirdi Aykut Kocaman.

H.Ö. Maçta öne çıkan oyuncular kimlerdi sizce?

B.B. İki takımın kadroları gereği uyguladıkları taktik doğru kabul edilirse, bence maçta en öne çıkan futbolcu attığı öldürücü paslarla Guti idi. Emre de ilk yarıda takımını çok iyi yönlendirdi. Tabi fenerbahçe' nin sağ kanadını dönem dönem felç eden bir Quaresma da vardı sahada.

H.Ö. Son olarak netice en çok kime yaradı ve bu sonuç bundan sonrasını nasıl etkileyecek?

B.B. Netice aslında iki tarafa da yaradı. Fenerbahçe en azından yenilmeyerek hem teknik kadro için hem de yönetim için çok büyük bir krizin doğmasının önüne geçmesini sağladı. Beşiktaş ise hafta içi oynadığı Avrupa Ligi maçının mazeretini de kullanarak deplasmandan bir puan almış olmanın sevincini yaşıyor. Hem de rakibinden daha iyi aynayarak. Bundan sonra Fenerbahçe' nin daha iyiye gideceğini düşünüyorum. Artık düzenlerini oturtuyorlar gibi. Önünde de kolay maçlar var. Seri galibiyetler takımın moralini yerine getirebilir. Beşiktaş için bir olağanüstülük yok. Herşey aynı düzende ilerleyecektir şimdilik.